Haber

CHP’li Cem Kotan: Gerçeğin çarpıtılışı yaygın bir şey haline geldi

Dünyayı ‘deep fake’ uygulamalarının yaygınlaşması korkusu sarmışken, Türkiye’de siyaset, ‘cheap fake’ ve manipülasyon kıskacında bir seçime gidiyor. Bilindik senaryo şu… Ortaya bir iddia atılıyor. Gerçek olmayan bu iddia, kimi zaman bir evrak üzerinde oynama yapılarak, kimi zaman bir fotoğraf ya da video oyunuyla, kimi zaman da gerçek dışı bir suçlamanın sosyal medyaya salınmasıyla gerçekleştiriliyor.

Bütün bunlar, 31 Mart yerel seçimlerinin genel karakteristiği haline geldi ve arşımda bu yöntemlerin her biriyle tek tek karşılaşmış bir aday oturuyor.

CHP’li Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Cem Kotan, adaylığının belli olduğu 15 Ocak gününden beri hiç kuşkusuz Antalya’da en çok konuşulan isim. Yaklaşık iki aydır hem partisinden aday adaylarının hem de diğer partilerin adaylarının suçlamalarına hedef oldu. Aday olduğu andan itibaren iddialar, evraklar havada uçuştu. Seçim mesaisinin bir kısmını, medyaya servis edilip sosyal mecralara yayılan evrakları adliyeye götürüp sahte olduklarını kanıtlamakla geçirdi.

Seçim yarışının son haftasını da gündemde geçiren Cem Kotan, adaylığı açıklanıp sahaya çıktığı seçim süreci boyunca hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili neler yaptığını anlattı.

‘ŞEHRİN HUZURUNA HUZUR KATMAK İSTİYORUM’

Cem Kotan ismi CHP’de Antalya Gençlik Kolları Başkanlığı gibi yönetim kademelerinde, ‘Engelsiz Kafe’ gibi sosyal projelerde ve kent savunusu eylemlerinde duyuldu. Son olarak da yerel seçim için adaylık başvuruları sürecinde duyduk. Konyaaltı’na adaylık başvurusu yaparken, ne vardı aklınızda?

Planım şuydu. Aday adayı olarak partime başvuru yaparken, bir düş kurdum. Konyaaltı alabildiğine güzel bir yer, çok huzurlu bir yer. Güvenli bir şehir, güvenli bir ilçe. İnsan, buraya baktığında hiç bozulmasın, hep böyle güzel kalsın istiyor. Konyaaltı’nda yaşamak da burada hizmet vermek de gerçekten çok kıymetli, çok kutsal. Ben Konyaaltı’nın huzuruna huzur katmak istiyorum. Amacım bu.

‘ADAY KİM OLURSA OLSUN TARTIŞILACAKTI’

Antalya adayları arasında adaylık açıklamasından itibaren hem parti içinde hem parti dışında en çok tartışılan isim oldunuz. Bu size ne düşündürüyor?

Konyaaltı çok sevilen bir bölge, bunun da etkisiyle çok sayıda aday adayı vardı. Aday kim olursa olsun tartışılacaktı. Parti içerisindeki 21 adaydan hangisi açıklanırsa açıklansın bu tartışma belli bir noktaya kadar gelecekti. Benimkinde birileri bu tartışmayı farklı yönlere çekip yoldan çıkardı ve saygı çerçevesinde eleştirmek yerine çok abartılı, insan onuruna yakışmayacak iftiralarda bulunanlar oldu. İşi şirazesinden çıkartıp başka noktalara taşıdılar. Bu bizi üzdü. Aslında ortada gerçek anlamda parti içi bir tartışma yoktu. Bana ithamda bulunanların parti aidiyeti de yoktu. Zaten sonra çoğu istifa edip gitti, birkaçı partide kaldı. Bu kişiler parti hukukuna uygun şekilde disiplin kuruluna sevk edilecekler, bazıları hakkında ben de suç duyurusu yaptım.

‘BEN BU ÇAMURUN İÇİNE GİRMEM DEDİM’

Bu süreçte çok yıpratıcı iddialarla karşı karşıya kaldınız. Belgeler çıkıyor, mahkeme tutanakları ortaya atılıyor, ağır suçlamalar var. Sonra evrakta sahtecilik yapıldığı anlaşılıyor ve dava açıyorsunuz. Ama bu sahte evraklar sosyal medyada paylaışmaya devam ediliyor. Bütün bu iddialara karşı kendinizi nasıl savunuyorsunuz?

Gün geçmiyor ki hakkımda bir yalan haber yayınlanmasın, gerçek dışı bir bilgi sosyal medyaya yayılmasın. Seçimi kazanmalarının mümkün olmadığını bilenler, ellerinde sahte olduğu kanıtlanmış evraklarla TV programlarına çıkıyorlar, yalan beyanlarda bulunuyorlar. Ama bu sürecin başından beri ben bu çamurun içine girmem dedim. Yalnızca sahada olmaya odaklandım.

‘EKREM VE MANSUR BAŞKANLAR DA YAŞADI’

İddialara konu olan bir belgenin sahte olduğu ortaya çıktı.

Hakkımda ortaya atılan iddialardan birinde bir trafik dosyası, kötü bir photoshop kullanıcısı marifetiyle değiştirilmiş. Bir kadının ismi var, benim ismim var. Dosyanın içerisine devasa uzunlukta telefon yazışmaları koyulmuş ve şikayet üzerine dava açılmış gibi bir izlenim verilmiş. Ama dava hakiminin ismi, dosya numarası gibi bilgileri açıkta bıraktıklarından gerçek kolayca ortaya çıktı. Avukatlarımız o dava dosyasına gittiler. Evrakın bir trafik davasına ait olduğu anlaşıldı. İşin tuhaf yanı, bu bir suç. Hiç tereddüt etmeden yaptıkları ‘evrakta sahtecilik’ hapse girmeyi gerektiren bir eylem. Ama gerçeğin çarpıtılışı, maalesef bir Türkiye’de yaygın bir şey haline geldi. Bunu yaşayan yalnız ben değilim. Bu seçimlerde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş başkanlar hakkında da sık sık gerçek dışı çarpıtma iddiaların ortaya atıldığını gördük. Yapanlar, mevcut siyasi iklimden güç alıyorlar.

‘HALK MANİPÜLASYONA ALIŞTI, KULAK ASMIYOR’

Bütün bunlar sahada nasıl yansıyor? Suçlamalara ilişkin tepki ya da soru alıyor musunuz?

Bir tane gelmez mi, inanmayacaksınız, bir tane, bir tane bile karşılaşmadık. İlginçtir, bu tartışmalar yürürken biz bunları sokakta hiç duymadık. Ortaya atılan bütün bu iddialara, sahada bunlarla ilgili bir tane bile soru gelmedi. Yani yalana odaklı bütün bu kirli çabanın sahada hiçbir karşılığı yok. Yani seçmen bu manipülasyonları görmeye alışkın, hiç umursamıyor. Konyaaltı halkımız bu konularla hiç ilgilenmedi, gündemlerine bile almadı. Halka indiğimizde Konyaaltı halkı bizi bağrına bastı, bizi sahiplendi. Yürürken yanlarına gittik, projelerimizi anlattık, seçmen bu tartışmalara hiç kulak asmadı. Sonra da kapandı gitti bu konular. Sadece bir defa bir hanımefendi, “Sizi tanımıyordum, çok tedirgin oldum, ilk başta çok tepki verdim” dedi. Sonra beni araştırdığını söyledi. “Şimdi gönlün rahattır” dedim, sohbet ettik.

‘HANİ DERLER YA TAŞ OLSA ÇATILARDI…’

Konyaaltı’nda bir CHP zaferi sürpriz olmayabilir ama başarı yüzdesi konusunda tahminler çeşitli. Kimi Millet İttifakı döneminin yüzde 60’ı aşan oy oranı, kimi bölgenin daha önceki oy oranı yüzde 50 bandını, kimi de bu suçlamaların etkisiyle oy oranının yüzde 40’lara gerilemesini bekliyor. İddialı mısınız?

İddialıyız. ‘İyi bir belediyecilik’ deyip ittifakla aldığımız oyu hedefliyoruz. Oraya doğru koşuyoruz. Hiçbir sorun yok. Bütün yaptırdığımız anketler bunu gösteriyor. Konyaaltı halkının yanına gittik, her yerde güzel karşılandık. Miting yaptık, katılımcı sayısı 3 bin kişiyi geçti. Geceleri afişlerimiz söküldü. Ekrem İmamoğlu’na, Mansur Yavaş’a yapıldığı gibi burada da ağır saldırı altındayız ama hepsini aşıyoruz. Biz ilk günden beri sahadayız. Hani taş olsa çatlar derler ya bazen. Öyle sabırla, yürüdük. Cumhuriyet Halk Partisi, Gençlik Kolları, Kadın Kolları 3 koldan ayrı ayrı sahadaydı. Güzel geçirdik bu süreci. Sonucunu alacağız.

SEÇİM SONRASI İLK ADIM NE OLACAK?

Seçim sonrası ilk adım ne olacak? Bunu yaparak başlamalıyım dediğiniz çalışmalar neler?

Benim iddiam, ilk adımda katılımcı belediyecilik uygulamasını başlatmak. Yani, demokratik bir ortamda Konyaaltı halkıyla iletişimimizin üst noktaya taşındığı ve birlikte hayatın içinden sürdürülebilir projeler üreteceğimiz bir model geliştirmek. Bunu sağlamak için işe muhtar meclisleri ve halk toplantıları ile başlayacağız. STK’larla devamlı bir araya geleceğiz. Kapımız devamlı olarak halkımıza açık olacak. Konyaaltı deyince akla çoğunlukla sahil kısmı gelse de burası çok yaygın bir coğrafya ve burada birçok kırsal bölgeyi de içine alan otuz dokuz tane mahallemiz var. Bu otuz dokuz mahallemizin muhtarlarını her üç ayda bir belediyemize getirerek ve mahalle toplantıları yaparak, halkımızla birlikte bir hizmet stratejisi belirlemek istiyorum.

‘KİMİN GÖZÜNDEN BAKSAN ‘ACİL’ DEĞİŞİYOR’

Seçim öncesi en iddialı olduğunuz, buna Konyaaltı’nın ihtiyacı var değiniz projeler neler?

Öncelikli olarak çocuklarımızın şu anda kreşe ihtiyaçları var ve ben bunu çok önemsiyorum. Spora çok düşkün bir Konyaaltı’mız var. Bununla alakalı spor kurslarımızı yaygınlaştırmamız lazım. Gençler açısından baktığımızda etüt merkezlerinin ve yaygınlaştırılması ve psikolojik destek ihtiyacı acil, Konyaaltı kadınları için ‘kadın ve aile müdürlüğü’ kurmam ve bünyesinde bir danışma merkezi olması gerekiyor. Bunu yapalım ki şiddet gören kadınlara çare olabilelim. Engelsiz Yaşam Kampüsü yapacağım. Muratpaşa’daki ‘Engelsiz Kafe’ projesi bizim projemiz. Şimdi onun daha büyüğünü Konyaaltı’na yapmak istiyoruz. Yani hangi açıdan baktığınıza bağlı acil ihtiyaçlar değişiyor. O yüzden hepsine birden başlayacağız.

‘KOLLARI SIVADIK, SIFIRDAN BAŞLIYORUZ’

Bu bölge, rant endişesinin de epey yoğun olduğu bir bölge. Sivil toplum örgütlerinin korunması için mesai harcadığı bir sahili, baştan sona korunmaya muhtaç bir kültürel mirası var. Bu bakımdan endişeleri, tartışmaları hafifletecek bir yönetim anlayışı görecek miyiz?

Kesinlikle. Ben halkla birlikte karar verebilen bir başkan olmaya kararlıyım. Sosyal projelere değer veren bir yönetim anlayışım var. Rant ile hizmetin arasına sıkışmış türden bir başkanlık yapmaya niyetim yok. Makam arabasıyla makam odasının arasına da hiçbir zaman olmayacağım. Konyaaltı halkının kaderine, yapacağımız toplantılarda halkla birlikte karar vereceğiz. Nasıl olsa burada CHP’yi seçen bir Konyaaltı var diye bir rahat tavır almadık. Asla böyle bir saygısızlık asla yapmadık. Konyaaltı için ‘Sıfırdan başlıyoruz’ dedik ve öyle olacak. Konyaaltı halkımıza gidiyoruz. Kendimizi anlatıyoruz, projelerimizi anlatıyoruz. Onlardan destek istiyoruz ve sıfırdan başlıyoruz. Seçimden sonra her şey tek tek sıfırdan ele alınacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort